6 Haziran 2011 Pazartesi

Zaman geçer

Ayşe Nar Çağlayan, 2011. Fotoğraf Demet Peker.
Birinci cemre, hıdırellez, nevruz derken ve ne zaman bitecek bu kırkikindi yağmurları diye sitem ederken yaz geldi çattı. Çoğu dünyevi kaygılarımızın peşinde koşarken zaman hızla akıp geçiyor. Bu kötü bir şey olmayabilir eğer ki  geçen zamanla geride bıraktığımız hayatı farkında olarak yaşayabildiysek. Yok eğer ebabillerin gelişini, bahar yağmurlarının tenimizde bıraktığı ılıklığı, ısıtan güneşin mayışıklığını, dostlarımızın kıymetini ve yeni doğan bebeğin hayatta kendine yer edinmesini fark edemiyosak niye yaşıyoruz ki. Bu küçük ayaklar dünyadaki adımlarını atarken onu çevreleyen hayatın farkında olmayacaksa yaşamının donuk olmayacağını kim söyleyebilir. Belki de bizim ebeveyn olarak en önemli görevimiz onun hayatını yaşarken "farkında olabilen" biri olarak yetiştirebilmek olacak. Bu sayede hayatın bütün renklerini görebilen bir insan olabilir mi? Umarım.

1 yorum:

Demet P. dedi ki...

Sizin gibi ebeveynleri olduğu için, o hep o renklerin içinde olacak. Buna hiç şüphe yok... Bu sayede o da yine sizin gibi, kendi gibi yetiştirecek çocuklarını ve hayatın renkleri daha çok görünür olacak... :)