28 Aralık 2010 Salı

2010'a dair

Klişe bir sözle başlıyorum: koca bir yılı daha geride bırakıyoruz. Ama hakikaten öyle, en azından benim için gerçekten öyle. Ne çok şey oldu iki bin on'da.

Evli olmanın tadını çıkardık. Arkadaşlarımızla bol bol görüşmeye çalıştık. Bir kısmını kahvaltılara çağırdık. Sedumlarla dolu bir balkonum oldu. Doğadan topladığım tohumların yeşermesine ve fidan olmasına tanık oldum. Yıldız Anne'nin Çubuk'taki bahçesine sebze fideleri ve çiçekler ektik. Dalından domates, biber, fasulye, erik, dut topladım.

Emre ile birlikte yürütmekte olduğumuz proje kapsamında bu yıl bir bozayı daha yakaladık ve tasmaladık. İnsan-ayı çatışmasına dair bir koca çalıştay düzenledik, bakanlığın ve dernekteki arkadaşların katkısıyla. Gürcistan'daki 19. ayı konferansında birkaç sunum, bir çalıştay ve gösterişli bir standla boy gösterdik. Hem batı Karadeniz'e hem de doğu Karadeniz'e gidip geldik. Yeni bir proje hazırladık ve kabul edilmesine tanık olduk. Gazetecilere projeyi anlatırken ne kadar marjinal bir iş yaptığımızı bir kez daha hatırladım. Proje için gidip-geldiğim geziler boyunca hem evimi hem eşimi özlemenin ne güzel bir şey olduğunu düşündüm. Her bulunduğum yerin, cebimdeki makinayla hızlıca fotoğrafını çekip hatıralardaki ve arşivdeki yerini almasını istedim.

Semiha ile Macaristan'daki karayolları ve peyzaj parçalanmasıyla ilgili bir kongreye katıldık, poster sunumla Türkiye'deki durumu özetlemeye çalıştık. Konu hakkında uluslararası camiada saygın birçok bilim insanıyla tanıştık. Bebeğimiz olacağını öğrendik. Bulantısıyla, böğürmesiyle, doktor kontrolleriyle çocuk sahibi olmanın ilk telaşlarını yaşamaya başladık. Bir kız çocuk sahibi olmanın hayallerini kurduk.

Pekçok dostum dernekteki pozisyonlarından ayrılıp kendilerine yeni yollar çizmeye başladılar. Kardeşim askerden döndü, kuzenim ve eski ev arkadaşım askere gitti. Semiha iş değiştirdi. Yaban Hayatı Dairesi başkanı Yaşar Bey vefat etti. Alper Abi ve Melda'nın kızları Özgü doğdu. Düğünlerine gidemedim ama kuşçu dostlarımdan Kerem ile Zeynep, Ömer ile Özlem ve kuzenim Bircan da Kerem ile evlendi. Kimi arkadaşım Çin'e, kimi İsveç'e kimi İspanya'ya gitti. Uzun mesafe aşkların ne denli zor olduğunu anlatan arkadaşlarımın yanında yeni sevgili edinenler oldu. Kuzenim Lara genç yaşında sporcu kariyerine yüzücü olarak ilerlemenin sinyallerini verdi.

Okuldan atılmanın hayal kırıklığını ama okula geri dönmenin hırsını ve azmini hissettim. Kaybettiklerimin acısını yaşayıp anılarını hatırladım. Sahip olduklarımın değerini anlayıp şükretmenin erdemini bir kez daha anladım.

Daha çok şey oldu ama ben şimdilik bitiriyorum.

Şimdi 2011'in hayalini kuruyorum. Biliyorum ki her şey güllük gülistanlık olmayacak ama yaşanmaya ve hatırlanmaya değer bir yıl olması için sadece dilemek yeterli olmayacak, çabalamak da gerekecek. Herkese mutlu mesut, umut dolu bir yıl dilerim.

Hiç yorum yok: