22 Aralık 2010 Çarşamba

İstanbul'un Kuşları


İstanbul'un Kuşları
Sumrular Büyükçekmece Gölü nde ürüyor. FOTOĞRAF: Melih Özbek

22/12/2010 Tarihinde Radikal Hayat'ta yayınlanan yazım
Boğaziçi yüzyıllar boyunca kuşlar için önemli bir yaşam alanı ve geçiş bölgesi oldu. Boğaziçi özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında dünyanın en görkemli göçlerinden birine sahne oluyor
Nesli tehlike altında olan küçük orman kartalının, leyleklerin binlercesi her ilkbahar ve sonbaharda İstanbul Boğazı üzerinden göç ediyor. İstanbul’un simgesi olan martıların da pek çok türü var: Karabaş martı, gümüş martı, küçük gümüş martı, karasırtlı martı bunlardan bazıları. İstanbul’da Büyükçekmece Gölü’nde üreyen sumru çoğunlukla kış aylarında Boğaz’da uçarken görülebilir. Yelkovanlar da İstanbul Boğazı’nda çok sık görülen deniz kuşları.

Yelkovan 
Yelkovan kuşları İstanbul Boğazı’nda kolay görülen deniz kuşlarından. Yelkovanlar deniz seviyesinin hemen üstünde gruplar halinde uçarak balık sürülerini takip ederken görülürler. Türün üreme ve beslenme alanları büyük bir sır. Dünya Kuşları Koruma Kurumu’nun (BirdLife International) iki ortağı Doğa Derneği ve Yunan Ornitoloji Derneği ve İstanbul Kuş Gözlem Topluluğu, yelkovan kuşlarının göç maceralarını izlemek üzere ortak bir proje gerçekleştiriyorlar.

Martılar 
İstanbul’da çok sık görülen martılar birbirlerine benzeseler de farklı türlerdir. İstanbul, Avrupa’nın kuzeyinde üreyip kışın rastlantısal olarak ülkemiz kıyılarında görülebilen korsan martı, büyük kara sırtlı martı, küçük martı, kara ayaklı martı gibi türlerin de izlenebildiği özel bir şehir.
Gümüş martı : İstanbul gibi deniz kıyısında bulunan büyük şehirlerde çok sık görülebilen gümüş martıların parlak sarı gagalarının ucunda koyu kırmızı bir leke vardır. Gri sırtlı gümüş martıların kanat uçları siyahtır ve ucunda beyaz benekler bulunur. Genelde kayalıklarda koloni olarak yuva yapar, çatı ve bacalarda ürerler.
Karabaş martı : İstanbul’da özellikle kış aylarında görülen bu tür, hızlı ve çeviktir. Vapurlardan atılan simitleri havada yakalayabilen karabaş martının gözünün gerisindeki koyu benek üreme döneminde genişleyerek başın tamamını kaplar. Karabaş martı adını buradan alır.

Leylek 
Uzun beyaz boyunları ve gövdeleri, siyah kanat telekleri, kırmızı gaga ve bacaklarıyla kolayca tanımlanabilen leylekler göç dönemi gruplar halinde İstanbul Boğazı üzerinden göç ederken görülebilir. Leylekler, sazlık ve sulak alanları beslenmek amacıyla kullanırken, çatı, baca, direk ve ağaçlarda yuva yaparlar. Sulak alanların kurutulması ve yüksek gerilim hatları türü en çok etkileyen faktörler.

Sumru 
Büyükçekmece Gölü’nde üreyen sumrular, yaz aylarında boğazda uçarken görülürler. Genellikle martıyla karıştırılan sumru, ince uzun kanatları, çatal kuyruklarıyla küçük bir martıyı andırır. Üreme döneminde havuç rengi gagası ve kırmızı ayaklarıyla dikkat çeker. Gaga ucu koyu, sırtı gri ve başı ensesine kadar siyahtır. Üreme alanları çevresindeki yoğun insan faaliyetleri nedeniyle üreme kolonileri tehdit altındadır.

Küçük Orman Kartalı 
Yoğun olarak Avrupa’daki ormanlarda üreyen ve her ilkbahar ve sonbaharda gerçekleşen göç hareketlerinde İstanbul Boğazı’ndan geçen küçük orman kartallarını göç eden diğer yırtıcılarla birlikte sonbaharda Çamlıca Tepeleri, ilkbaharda ise Sarıyer sırtlarından izlemek mümkün.

Tepeli karabatak 
En kolay Kadıköy mendireklerinde tünemiş halde görülebilen tepeli karabataklar, yakın akrabaları karabataklardan kış aylarında beliren ibiği ile ayırt edilir. Şile kıyılarındaki kayalıklarda ve adacıklarda üreyen tepeli karabataklar, yüzeyden suya dalıp, balıkları kovalayarak avlanır. Su içinde derine dalabilirler.

Hiç yorum yok: