8 Şubat 2011 Salı

Konser, bebek, endişe, hayâl...

Yıldıray'ın daveti üzerine tınısı hoş, melodisi caz-etnik karışımı müzik yapan Hindi Zahra konserindeydik dün gece. Bana göre konserlik bir müzik olmamasına rağmen keyifliydi. Çılgınca bir eğlenceden ziyade ağırbaşlı dinleyicilerle ölçülü bir havada, tempo tutarak ve hafifçe sallanarak, üstümüz sigara kokusu olmadan dinledik konseri. Bebek sevmiş midir müziği bilmiyorum ama, rahatsız olmadığı kanısındayım. H.Zahra'yı göreceğim diye bir bankın üzerinde dikilen Semiha'nın yanından, bankın üzerinden gelip geçen teenage kız endişe vericiydi, onun icabına bakılmış meğer. Harbi kız şu Damla. Hani 24 yaş altı alınmayacaktı barlara, nereden çıkıyor bu teenageler anlamadım. Ve çıkan yasaya karşı ilk defa olumlu düşünceler beslemeye başladım galiba. Yoksa ben de "Evet ama yetmezci" mi oluyorum - aman tanrı korusun. Doğumdan önce gezin gezebildiğiniz kadar diyerek öğütleyen Bahtiyar'a hak verircesine bu gibi etkinliklere mümkün olduğunca gitmeye/katılmaya çalışıyoruz son zamanlarda. Ama bir yandan da acaba bu halde gitmesek daha mı iyi olacak demeden de alamıyorum kendimi. Bir yandan da "şimdiden bu kadar gezdiriyoruz kızımızı, alışıp büyüdüğünde de gezenti olmasın sonra" diye düşünüyorum. Belki de o zaman birlikte gezeriz. Görenlerin "moruğa bak kıza askıntı oluyor galiba" dedikoduları arasında tabi ki 24 yıl sonra. Neyse Hindi Zahra iyiymiş, sesi güzel, dinlemesi çok keyifli. Hatta "yeni Billie Holiday" diyorlarmış onun için müzik camiasında. Özellikle "Beautiful Tango" isimli şarksını bir dinlemek lazım.

Hiç yorum yok: